Welcome To The Great Atacama Desert

For English, please look below!

Dikkat dikkat! Birazdan başlayacağınız yazı normalden daha uzundur. Ara vermek veya ihtiyaç molasına çıkmak serbesttir. ❤

Atacama Çölü’ne varmak için Antofagasta’dan otostopa başladım. Yine yarı yola kadar beni götürebileceğini söyleyen bir araca atladım. Yarı yolda indim. Tekrar otostopa başladım. Durduğum yerden aşırı sık olmasa da arada kamyonlar geçiyordu. Ama hepsi de diğer tarafa devam edeceğini işaret ediyordu. Ne var yahu bu diğer tarafta diye düşünürken sırt çantasıyla bir çocuk geldi. Nereye gittiğimi sordu. San Pedro De Atacama dedim. Beraber otostop çeksek sıkıntı olur mu dedi. Yok canım buyur dedim. Sonuçta Şili’nin otobanları babamın değil. İsteyen otostop çekebilir. 😂

Çocukla sohbet muhabbete başladık. İspanya’danmış. Valparaiso’ya lisans eğitiminin bir senesini okumak için gelmiş. Okurken de garsonluk yapmış. Okul bitince de otostopla Atacama’ya gideyim demiş. Çünkü garsonluk yaparken beraber çalıştığı bir arkadaşı San Pedro’daymış. Yani Jorge’yle tanıştığımda kendisi 3 gün önce Valparaiso’dan yola çıkmış ve durmaksızın otostop çekmişti. Bu zaman zarfında kamyonlarda uyumuş, benzin istasyonlarında duşunu almış falan. Ya bakın ne hayatlar var. Siz hala evde oturup ay çok istiyorum dünyayı gezmek diye düşünün. Üşenmeyin efendiler, üşenmeyin.

Neyse kamu spotunu kapatıp hikayeye devam ediyorum. Jorge’yle bir kamyon denk getirdik sonunda. Adam San Pedro’ya gidiyorum dedi. Oh süper dedik. Varmamıza bir saat kaldı ki adamın patronu aradı. Olduğun yerde kal, yola sonra devam edeceksin dedi. Biz kaldık ortada. Ne yapacağız diye bakınırken bizim için yoldaki başka kamyona sordu. Diğer aracın şoförü bizi kabul etti. Atladık yine kamyona. Ama bu kamyon da Calama’ya kadar gidiyorum dedi. Yol ayrımında bıraktı bizi. Artık daha da yakındık San Pedro’ya. Bir yandan da acıkmaya başladık. Akşam olmaya başladı. Tam o esnada minik bir minibüs durdu. Biz bir heyecan. Bizim için durdu sanıyoruz. Adam telefonla konuşmak için durmuş. Biz yüzsüz olduğumuz için “Abi San Pedro’ya mı be? Abi bizi de atıversene be” diye mevzuya girdik. Adam da kabul etti. Sonradan öğrendik ki maden işçileri servisiymiş. Bildiğin servise otostop çektik. 😂 Akşama doğru San Pedro’ya ayak bastık.

San Pedro de Atacama

Burada önemli bilgiler parantezi açıyorum. Bu yazımı biraz daha informatif yazmak istiyorum. Çünkü Atacama Çölü içindeki gezilecek yerler olsun, ulaşım konaklama gibi turistik ihtiyaçlar olsun ben gönlüme göre yazı bulamamıştım gitmeden. Bu yüzden biraz boşluğa gittim. Ama önceden bir şeyleri bilmek hayat kurtarıcı olabilir. ÇÜNKÜ BURASI ATACAMA. BURADAN ÇIKIŞ YOK!

Öncelikle Atacama Çölü dediğimiz şey, Şili’nin yarısını, Peru’nun güneyini ve Bolivya’nın güneybatısını kaplayan devasa bir oluşum. Dolayısıyla benim gibi gitmeden iki dönüm arazi gibi hayal ediyorsanız bayağı şaşıracaksınız. Ben daha çok aşağılarda çölde olduğumu fark edince “ay noluyoruz ya, bana böyle söylenmedi” moduna girmiştim.

Atacama Çölü, hayal ettiğiniz arap çölü gibi de değil. Kurak topraklarla kaplı, evet. Fakat öyle her yer kum değil. Ayrıca çöl mineral yapılarla dolu. Bu mineraller sayesinde de içinde bir sürü ziyaret edilesi atraksiyonları barındırıyor. Bu atraksiyonlar nedir, ne değildir aşağıda açıklayacağım. Ziyaret edilecek yerlere en yakın yerleşke San Pedro de Atacama. San Pedro yerli halkın yaşadığı bir kasaba iken çöl sayesinde turizm kasabasına dönmüş durumda. Evden çok hostel ve tur acentesi var kasabada. Normal nüfusun beş katı falan da turist.

Olayınız şu her gün kendinize bir tur seçiyorsunuz ve görülecek yerlerden birine gidiyorsunuz. Çünkü her ziyaret edilecek yer kasabadan oldukça uzak. Hepsinin ayrı hikayesi var. Rehberli gitmek çok daha mantıklı. Kendi başına araba kiralayıp çölü ziyaret edenler de var. Ama aracınız yoksa tura muhtaçsınız. Yoksa çölde ne yürümek ne de bisiklete binmek mümkün.

Atacama Çölü, Güney Amerika’nın en pahalı olaylarından biri. Diğeri de Machu Picchu’ya çıkmak sanırım. Her tur ortalama 30 USD. Konaklama oldukça pahalı. Çünkü 12 ay turist alan bir bölge. İşine gelmezse yallah tavrı var kasabada genel olarak. Adam odayı her türlü dolduracak çünkü. Yemek, içmek de pahalı. Çünkü çölün ortasındasın. Her şey Şili’nin güneyinden geliyor. Lojistiğin yaptığı yolla doğru orantılı olarak market fiyatları da yükseliyor.

Diğer yandan zorlayıcı hava koşulları var. Senede bir kere yağmurun yağdığı çölde havanın kuruluğunu tahmin bile edemezsiniz. Hem sıcak da öyle bizim Antalya sıcağı gibi değil. Daha beter. Benim her gün sıcaktan burnum kanadı. Hava o kadar kuru ki burnunuzdaki kılcal damarlar çatlıyor. Kimileri damla kullanıyordu. Yükseklik aşırı yok. Ama bazı atraksiyonlarda var. Bunu ayrıca açımlayacağım.

Atacama ile ilgili genel durumu anlattığıma göre ben kendi hikayeme dönüyorum. Bu şartlar altında ben kendi yolumu nasıl buldum onu anlatacağım ki siz de aynı yolları izleyebilirsiniz. Ya da buraya gelme niyetiniz yoksa da benimle çölde bir çay içmiş olursunuz. ❤

Benim çadırım olduğu için San Pedro’da bir camping yerinde rezervasyon yapmştım. Jorge de arkadaşına ulaşacak ve ona göre plan yapacaktı. Ama telefonunda bağlantı sorunu olduğu için geldiğini haber veremedi. O esnada benim camping’i bulalım, eşyaları bırakır arkadaşını ararız dedik. Camping’in olduğu yere gelmiştik ki bir araba durdu, Jorge’ye seslendi. Tesadüfen arkadaşıyla yol üstünde denk geldik. “Biz çöle bira içmeye gidiyoruz, siz de gelin. Sonra buluruz camping’i” dediler. Tamam dedik, atladık arabaya. Bu tesadüften iki saat sonra Ojos Del Salar ile tanıştım.

Ojos Del Salar

Ojos Del Salar, basitçe iki büyük meteor çukuru. Çukurlar ise tatlı suyla kaplı. Yan yana göz gibi duran doğal iki göl. Ayrıca Laguna de Cejar’ın hemen yanında. Biz ekibimizle biralarımızı aldık, yola koyulduk. Jorge’nin arkadaşı ve arabayı kullanan çocuk San Pedro’da rehberlik yapıyorlar. İş çıkışı takılmak için de acentenin jipini almışlar. Biz de ekibe yanlamış olduk son anda. Yolda karar verdik. Varır varmaz kıyafetleri çıkarıyoruz ve göle atlıyoruz. Ben yahu mayo çantada falan diye düşünürken herkes soyundu, iç çamaşırlarla atladı göle. Atlamayacaksan fotoğraf çek diye de elime kamera tutuşturdular. Ben de atlayacağım ya enayi miyim ben dedim. Tamam o zaman haydi senle de bir tur atlayalım dediler. Kavak Yelleri jeneriği gibi dört genç gülerek göle atladık.

O esnada gün batımına yakın. Neden bilmiyorum ama çölde hava inanılmaz güzel. Bulutlar bile farklı beyaz. Gölde yatmış gökyüzünü izlerken o gökyüzüyle bütün olmak, zamanı durdurmak istedim.

Biz oradayken de bir aile vardı. Biz deli gibi çığlıklarla atlarken izleyip ah ya gençlik işte bakışı attılar. Ahaha 😂

Göle atlaması güzel de çıkması değil. Hava buz gibi. Koşarak üstleri değiştirip havlulara sarıldık. Gölün kenarında oturduk, birer bira açtık. Gökyüzü günbatımından pembeye çalmış. Çölün ortasındayız. Derin bir sessizlik, huzur. Bir süre kimse konuşmadı bile. Anı bozmak istemedi kimse. Çöl sabahları aşırı sıcak ama toprak olmadığı için hava ısısını tutan bir şey yok. Dolayısıyla akşam aşırı soğuk oluyor. Derece düşmeye başlayınca arabaya atlayıp doğru geri döndük.

Büyük görkemli Atacama Çölü’ne girişimi işte böyle yaptım.

Döndüğümüzde rezervasyon yaptığım camping’i bulamadık. Bir günlük bir yere yerleştim. İlk günümü San Pedro’nun aşırı sıcağından dolayı beyin kanaması geçirme tehlikesiyle atlattım. Binadan dışarı çıkamadım pek. Kaldığım yerde de ne internet ne de su vardı. Zaten çöl olduğu için çoğu yerde su kesintisi oluyor. İkinci gece için bir hostelde kalayım dedim. Ama hosteller de çok pahalıydı. Son olarak Sol Naciente’yi önerdiler. Burası hem hostel hem camping. O yüzden duşta suyu da var, interneti de. Ortamı da baya güzeldi. Çadır için 6.000 CLP ödedim ben. Yolunuz düşerse kalmanızı öneririm.

Yer işini çözdükten sonra yiyecek içecek aldım ki mutfakta yapayım. Yoksa dışarıda yemek pahalıya çıkıyor. Yerim yurdum da belli olunca yapmak istediğim diğer turları planladım ve ilk turum için Valle De La Luna’yı seçtim. ✌🏻

Valle De La Luna

Jorge’nin arkadaşları sayesinde kendi turlarımı biraz daha indirimli ayarlamış oldum. Ama genel olarak her bir tur 20.000 Şili Pesosu. Valle De La Luna, adını burayı keşfeden hayalperest arkadaştan alıyor. Pek alakası olmasa da burayı keşfeden insan yüzey yapılarını aya benzettiği için buraya da Ay Vadisi demeyi uygun görmüş.

Valle De La Luna gezisinde birkaç şey ziyaret ediliyor. İlk olarak 3 Meryem denilen yapıya uğruyorsunuz. Meryemlerden birinin kafası kopmuş bir şekilde ama gövdesi duruyor.

Buradan sonra Amfityatro denilen yapıya gidiyorsunuz. Oluşum olarak gerçekten amfitiyatro formunda.

Daha sonra Atacama Çölü’nün en büyük kum dağına gidiyorsunuz. O anda kum tepesinde Seferoğulları ve Tellioğulları çıkacak da yuvarlanacak gibi hissediyorsunuz.

Son olarak da oldukça dar geçitlere sahip bir mağara ziyaret ediliyor. Kafayı çarpa çarpa içinden geçiliyor.

Bu tur yaklaşık 3 saat sürüyor. Çölün içinde o kadar vakit harcamak, inanılmaz yapılar görmek gerçekten hayal gibi. San Pedro zaten gerçek değilmiş gibi geliyor. Çok ilginç her şey.

Geyser de Tatio

Valle De La Luna dönüşümde geyserleri görmek için ertesi sabaha hemen turumu aldım. Geyserlerin en yoğun patladığı zaman sabah erken saatler olduğu için gezi sabah 05:00’te başlıyor. Geyserlerin olduğu zirveye çıkmanız iki saat alıyor ortalama. Zirvenin rakımı 4500 metre civarı. Geyserlerden çıkan suyun sıcaklığı 86 derece. Sabah havanın buz gibi olduğu zamanlar sıcak suyun buharı daha yoğun görülüyor. Geyserler ziyaret edildikten sonra tüm turlar aynı yerde kahvaltı ediyor.

Oradan termal havuza yüzmeye gidiliyor. Tabii ki ege kızı olarak kesin yüzeceğim diye düşünmüştüm ben de. Ama minivandan inince kalbim çılgın gibi atmaya, nefesim kesilmeye başladı. 4500 metrede sen nereye yüzüyorsun? Yükseklik o kadar vurdu ki dedim ben arabadan çıkmıyorum. Diğerleri de baygınlık geçirmek üzere ama hala dolanıyorlar. Ben oturdum, kaldım.

Yükseklik için burada yerliler koka yaprağı çiğniyor. Ben de almıştım ama pek fayda etmedi. Bu sefer çayını yaptılar. Başka yerliler ot falan getirdi. Çiğneyince iyi geliyormuş. Ben de zerre düzelme yok. Dedim beni bırakın siz devam edin. Oksijen azlığından öldü dersiniz. Bir yandan da ben La Paz’a, Machu Picchu’ya gideceğim. Ne yapacağım diye dertleniyorum.

Termal havuzdan sonra yavaş yavaş aşağı inmeye başladık. Ben de düzelmeye başladım. İnerken çölde yaşayan endemik türleri gözlemleyebiliyorsunuz. Turla safariye çıkıyorsunuz aslında. Çöldeki mineral oluşumlar burada hayvanların yaşamasına olanak sağlıyor. Öyle kum çölü değil derken bir bildiğimiz vardı yani. 😂

Safari sonrası sadece sekiz ailenin yaşadığı Machuca köyünü ziyaret ediyorsunuz. Köyün tek geliri turizm. Lama etinden kebap veya keçi peynirli poğaça yemek için köyde duruluyor. Hediyelik eşya almak da mümkün. Daha sonra geziniz sona eriyor ve akşamüstü San Pedro’ya geri dönüyorsunuz.

Döndüğümüzde ise kasabanın meydanında mumya keşfetmişlerdi. Tüm halk ona bakıyordu. Valla dalga geçmiyorum. Çöl ölülerle dolu. Zamanında zengin minerallerini ele geçirmek için Peru ve Bolivya, Şili’ye saldırıyor. Pasifik Savaşı oluyor. Şili kazanıyor ama savaş oldukça kanlı oluyor. Her yer mezarlık gibi. Yolda otostopla geldiğim kamyon şoförü bile “Burası çok kanlı. Gece çadırında uyurken ruhların sesini duyacaksın” demişti. Biraz abarttı tabii ama tarihinin kanlı olduğu gerçek.

Son akşamımda dolunay vardı ve sandboard grupları gece gidecekti. Çünkü çölde dolunay olduğunda güneş gibi her şey görünür oluyor. Ama daha sonra bunun için masraf yapmak istemedim. İyi ki de gitmemişim. Çünkü daha sonra hostelde otururken her gece kasabanın gençlerinin çöle gittiğini müzik yapıp içtiklerini öğrendik. Onlara takıldık. Çölün ortasında, dolunayın altında elimizde biralarımız sabaha kadar müzik eşliğinde durduk. Bazı deneyimleri para ödeseniz de yaşayamazsınız. Bu da onlardan biriydi benim için.

Son günümde de kasabada şakır şakır yağmur yağdı. Senede bir kere yağan yağmur da ancak bana denk gelirdi zaten!

San Pedro’dan Uyuni’ye devam etmekti planım. Buradan üç günlük turlar da var ama oldukça pahalı. Hem biraz çölden de bıkmıştım. Sadece tuz gölünü görmek istiyordum Uyuni’de. Turlar yine çöl gezisi de yaptırıyor. San Pedro’dan her akşam tek otobüs gidiyor Uyuni’ye. Öğlen varmış oluyorsunuz. Ben de biletimi aldım. Kum dolu çadırımı çantamı topladım ve Şili’ye veda etmeye hazırlandım.

Harika anılarımın olduğu Şili’ye veda etmek zor olacaktı ama çölün sıcağından ve kuruluğundan o kadar yıprandım ki devam etmek istiyordum. Bilseydim daha kötü yere gittiğimi taşını toprağını öperdim. 🙃

San Pedro ile ilgili ilginç bilgiler:

1. Kasabada dans etmek yasak. Sokakta falan dans yok. Kasabada bir tane bile club yok.

2. Bir yerde içki içebilmek için de yemek yemeniz şart. Patates kızartması bile olsa olur.

Kurallara uymazsanız ve polis sizi görürse para cezası var. Peki neden? Atacama, 60’lardan beri sırt çantalı gezginlerin ve hippilerin uğrak mekanı olmuş. Bu yoğunluktan dolayı da alkolden sıkıntılar çıkmış. Belediyede tüm keyif verici şeyleri kısıtlamakla çözüm bulmuş. Koca çölün turizm yükünü küçücük bir kasabanın çektiğini düşünürsek yönetimin zor olduğunu kolayca tahmin edersiniz. O yüzden de içkisini alan gençler çölün derinliklerine girip gizli partiler yapmaya başlamış. İlginç ama durum bu! ☺


Attention! This blog post is longer than the other ones. So you’re free to take a break while reading. ☺

To arrive in San Pedro de Atacama, I started to hitchhike from Antofagasta. I got in a little truck going halfway. I got off and started to hitchhike again. But all trucks were going to another way. While I was waiting, a backpacker guy came and asked where I was going. When I said I am going to San Pedro de Atacama, he asked me if he could hitchhike with me. I said of course. Because the highway is not mine and everyone is allowed to hitchhike!

We started to chat. He was studying in Valparaiso and finished it. He was working as a waiter in a restaurant. So he said to me he had a friend working in the same restaurant and she is a guide in San Pedro now. He started to hitchhike from Valparaiso to arrive with his friend. So he was hitchhiking for 3 days, taking showers in the gas stations, and sleeping in the trucks. When I say everyone can travel, I mean it. You just stop to dream and do it! There are a lot of people out there doing different ways but traveling.

Finally, we found a truck. The truck was going to San Pedro directly. We jumped in. We were about to arrive. But the boss of the driver called him and said to stop and wait. So he asked another truck if he could lift us. He accepted and dropped us close to San Pedro. We were waiting once again. A van stopped. We thought he stopped for us. But he was a shuttle of mine workers actually. But he accepted us and finally arrived in San Pedro.

I want to write this blog more informally. Because I couldn’t find a proper blog before arriving there. So it’s good to know how things work in Atacama before you go. Because it is a desert and you have to survive.

First of all, the Atacama Desert is in the half of Chile, the south of Peru, and Bolivia. So this means it is HUGE! I was expecting that it is that big and got shocked when I arrived.

The Atacama is not like Arabian ones. The earth is dried and not sand. It is full of mineral structures. So it has a lot of attractions to visit. I will explain what these attractions are. The closest town to attractions is San Pedro de Atacama. It is a touristic town that is full of travel agencies and hostels. There are more hostels than normal houses.

This is what you do. Every day you pick a tour and visit one of the attractions. Because every attraction is far away from town. So it is almost impossible to go there on your own. There are people renting a car and visiting on their own. You can rent a bike in the town, too. But it is really hot to ride a bike. Walking? Forget it immediately!

The Atacama Desert is one of the most expensive things to visit in South America. The other one is Machu Picchu. Every tour is like 30 USD. Accommodation is so expensive. Because here there is no low season. Every month it is full of tourists. So if you don’t like the prices, bye-bye! Food is expensive, too. Because you are in the middle of the desert. Everything is coming from the south of Chile. Because of the logistical cost, prices are high.

In addition to that, the weather is killing you. The Atacama is the driest desert in the world. So prepare yourself for nose bleeding. You can use some medicine for this. But in some tours, the altitude is really high and it affects you bad. Don’t worry. I will explain them all.

As the general situation is clear, I am coming back to my story. I have a tent. So I made a reservation for camping. My hitchhike friend Jorge was going to meet his friend. But he had a connection problem and couldn’t call her. We decided to leave our backpacks in my camping and call her later. While we were looking for camping, a jeep stopped by and a girl jumped out. She was the friend of Jorge. Coincidence! They told us they were going to drink beer in the desert. They invited us and said we could find the place later. This is how I met with Ojos Del Salar.

Ojos Del Salar


Ojos Del Salar is two meteor holes. These holes are full of sweet water. And it is next to Laguna de Cejar. We bought our beers and hit the road. The friend of Jorge and the driver were guides in San Pedro. Jeep belonged to the agency. We decided to jump into the lake when we arrived. I was thinking that I should have worn my bikini. While I was thinking this, everyone took off their clothes and jumped. I was like “Noooo!” They went out and said they would jump again with me. So like a cheap youth movie, we jumped together with screams.

It was about sunset. I don’t know why. But in the desert, the sky is so clear. Even the clouds are different. While I was lying on the top of the water, I wanted to be one with the sky and stop the moment.

After going out from the lake, it wasn’t fun. Because in the desert, the weather is really cold at night. We changed our clothes, grabbed a beer, and sat near the lake. Everyone was silent, just enjoying the moment and pinky sky. After a beer, we went back to the town.

When we were back, we couldn’t find my camping. We found another camping for one night. On my first day, I stayed in the town. Because I was feeling bad to do a tour because of the hot weather. The first camping that I stayed at was horrible. No water. No wifi. I found a hostel for my second night. But it was so expensive. So finally I found a camping named Sol Naciente with water and wifi. I paid for the tent 6000 CLP.

Later I bought my food to cook in the kitchen. Otherwise, eating in a restaurant is more expensive. After finding a place to stay, I made a plan for tours and chose Valle De La Luna for my first tour.

Valle De La Luna



Thanks to Jorge’s friend, I got a discount for my tours. But generally, each tour is like 20.000 CLP. Valle De La Luna is called like that. Because the man discovered it thought its surface looks like Moon’s. Lots of imagination.

First, you are visiting Tres Marias. Later you’re going to amphitheater. After it’s climbing time. You are seeing the biggest dune of Atacama. Finally, you’re entering a long cave. The tour lasts 3 hours. Seeing all these things is really different. Everything seems unreal.

Geyser de Tatio


When I came back from Valle De La Luna, I bought my tour for Tatio Geysers. The most intense time of geysers is the very early morning. So you have to wake up at 4:00 am. To go to the geysers takes two hours. The altitude is almost 4500 meters.

The degree of hot water in geysers is 86 Celcius. In the morning, the weather is freezing at the top. After visiting geysers, all tours have breakfast in the same place.

After you’re going to a thermal pool. I was dreaming to swim there. But the altitude affected me so bad. I couldn’t breathe. My heart was beating like crazy. So I stayed in the van. Our driver tried to make coca tea for me. Local people chew coca leaves for altitude here. But it doesn’t help me so much.

After the thermal pool, you are starting to go down. So we started to go down to see the special animals of Atacama. After safari time, we arrived at Machuca. It is a small town where only 8 families live. Their only income is tourism. You can eat llama meat there or buy some stuff. After this town, we came back to San Pedro.

On my last night, there was a full moon. I thought to do sandboarding. Because if there is a full moon, they do the tour at night. But later I didn’t want to waste my money. It was a good decision. Because the local guys from the hostel were going to party in the desert. So I joined them. It was wonderful. With the full moon, you can see everything. We stayed all night and drank.

On my last day, it rained like a cat and dog. In the driest desert! For my chance. ☺

I was planning to go to Uyuni from there. There are 3 days tours for Uyuni from San Pedro. But they are really expensive. AGAIN! So I found a bus to Uyuni. I prepared my backpack again and said goodbye to Chile.

It was hard to say goodbye to Chile. But I was exhausted from the hard conditions of Atacama. But if I ever knew that I was going to a worse place, I could kiss the earth of Atacama. 🙃

Fun facts about San Pedro:

1. Dancing is forbidden in the town. There is not even one club in San Pedro.

2. To drink alcohol in San Pedro, you should eat something with it.

If you don’t obey the rules, you have to pay the police. But why? Because since the 60s Atacama is the most visited place by hippies and backpackers. They had problems with them because of alcohol. The municipality decided to ban it. On the other hand, alcohol is limited here as everything. So they want to control consumption. Because of that young people take their drinks and go to the middle of the desert to have fun. Interesting but true!

1 Comment

  1. Merhaba Hazal

    Bu yazıda her zaman ki gibi harika olmuş 😊 hiç sıkılmadan roman edası ile okuyorum lütfen daha da uzun yazar mısın keyif verici oluyor 😎

    Like

Leave a comment