Nice To Meet You Already!

For English, please click here!

Merhaba! Ben Hazal. Birçoğunuzun hayatında olan sıradan bir insanım. Sizden farklı süper bir gücüm yok. Aramızdaki tek fark benim yirmi gün sonra hiç bilmediğim bir kıtaya tek bir çantayla gidecek olmam. 

Peki neden böyle bir karar aldım? Mutsuz muydum? Kesinlikle hayır. Hafta içi sevdiği işi yapan, hafta sonu arkadaşlarıyla takılan bir insandım. Sizin gittiğiniz mekanlarda yemek yer, sizinle aynı şeylere gülüp aynı şeylere ağlardım. Sürekli görüştüğüm arkadaşlarımla ve ailemle kendime yarattığım o dünyada mutluydum.

Ama bir gün o hayata sığamaz oldum. İçimde oluşan istekleri karşılayamadım. Sandığınız gibi araba, ev falan istemiyordum. İsteklerimin hepsi çocuksu, masumaneydi. 

Dünya üstünde tatmadığım meyveleri tatmak istedim. Doğayla baş başa kalıp yıldızlar altında uyumak istedim. En önemlisi de inandım ki kilometrelerce ötede tanımadığım bir sürü insan var ve ben onları bulmadıkça hep bir yanım hep eksik kalacak. İnandım ki onları bulursam, beraber bir yemeği paylaşırsam ve onların hayatında iz bırakabilirsem ancak o zaman mutluluğa ulaşırım. 

Hal böyle olunca kendime büyük bir çanta aldım. Tüm eşyalarımı sattım. Tek başıma yaşadığım evi kapattım. Canım aileme ve arkadaşlarıma veda ettim ve kendime Güney Amerika’ya gitmek için tek yön bir bilet aldım. 

Düşündüğünüz gibi geçmişte sporla uğraşmış, tüm koşullarda ayakta kalabilecek bir insan değilim. Başında da dediğim gibi sıradan bir insanım. Ama yolun güzelliği de burada. Düşe kalka, her gün yeni şeyler öğrenerek yola devam etmek, vazgeçmemek ve kendi sınırlarını zorlamak. 

Bu blogta ise anlatacaklarım işte tam da bu iniş çıkışlar olacak. Gittiğim yerlerden bir şeyler göstererek sizi bilgilendirmek istesem de çoğu zaman aldığım yaraları ama devam ettiğimi göstereceğim. 

Bu yolda beni destekleyeceğine inandığım üç temel kuralım var. Güvende kalarak seyahat etmek. Güçlü olmak. Pozitif kalmak. 

Eğer yola çıksaydınız neler yaşardınız görmek istiyorsanız koltuklarınıza kurulun ve hayatını durdurmaya karar veren bu kızın maceralarını bekleyin!

I’m a casual person like most of you. I used to work on weekdays and hang out with my friends at the weekends. I used to visit my family and laugh with them for hours. I was an independent girl living alone in Istanbul. So I was so happy in my comfort zone.

But one day, I realized that there are a thousand fruits I don’t know their taste. I thought that I’d never slept under millions of stars. And it hit me hard that there are a lot of people I have to meet and touch their souls. Because I’m sure there are good people over there and I have to find them to be their friends.

So I decided to hack the life and go to a new continental that I’d never been to. I sold all my belongings, left my job and flat, and said goodbye to all my lovely friends and family. Because I wanted to see my limits as a casual girl. So this blog is about my adventures in South America.

I’m not a professional sportswoman in climbing, cycling, etc. The blog you’re about to read will not tell you how I survive professionally in any condition. On the contrary, this blog will show you if you were on the road as a casual person, what you could live, experience, and learn something on your own. As you can imagine, I’ll tell you about my failures as much as my funny moments. All I can assure you, all the stories I tell are lived by myself.

Because, you know, life is like that. Nothing is easy. But if you want to change yourself, you gotta do something about it, even if it’s painful for you.

On this journey, I will rely on just three essentials: TRAVEL SAFELY, BE STRONG and STAY POSITIVE!

Every traveler says, “There is no destination. There is only the journey”.

So take a seat. Enjoy the ride with me!

 

Leave a Reply

Fill in your details below or click an icon to log in:

WordPress.com Logo

You are commenting using your WordPress.com account. Log Out /  Change )

Facebook photo

You are commenting using your Facebook account. Log Out /  Change )

Connecting to %s