Dark Point: San Cristóbal de las Casas

For English, please look below!

San Cristóbal, Meksika’nın Chiapas eyaletinde bulunan en turistik nokta. Sebebi ise şehrin bozulmamış koloni yapısı, yaşayanların büyük çoğunluğunun Maya yerli halkının olması ve yerli kültüre ait bulabildiğiniz her şeyin burada mevcut olması. Burası ile ilgili eminim ki bulabileceğiniz birçok gezi blog yazısı vardır.

Enlight83.jpg

Ben turist olmaktan ziyade hayatımın iki buçuk ayını geçirdiğim, dolayısıyla yerlisi olduğum San Cristóbal’i size aktarmaya çalışacağım. Bir önceki yazımda dediğim gibi buraya gelirken amacımız, birkaç gün kalıp şehri görmek daha sonrasında da Chiapas’ın Guatemala sınırına yakın olan kasabaya giderek bir çiftlikte gönüllü olarak çalışmaktı. Ne var ki bu samimi, küçük ama içinde Dünya mutfağından tutun da Maya kültürüne kadar her şeyi barındıran yerden ayrılamadık bir türlü. Bu yüzden anlaştığımız yere yazarak bir süre burada kalacağımızı haber verdik. Çiftliğin sahibi inanılmaz tatlı, anlayışlı bir adamdı. Başına da bu durum çok gelmiş olacak ki “San Cristóbal sizi çağırıyorsa kalmalısınız.” diye cevap verdi.

IMG_0551.jpg
İkinci kaldığımız evimiz

İlk günlerimiz için Airbnb’den bulduğumuz bir evde kaldık. Daha fazla uygunluğu olmadığı için yine Airbnb’den 500 yıllık bir Meksika evinde kalmaya karar verdik. Yukarıdaki fotoğrafta evin bahçesinde beni görebilirsiniz. Ev oldukça büyük bir bahçeye kurulu, tüm odalar bu avluya çıkıyor. Kaldığımız odada şömine var, eski tip mutfakta kullanabileceğimiz tüm araç gereç mevcut. Tabii ki de odaya adım atar atmaz aşık olduk. Bizim yaşlarımızda olan ve babadan kalan bu evi yöneten ev sahibimizle ikinci günümüzde konuşarak gönüllü olarak burada birkaç hafta kalıp kalamayacağımızı sorduk. Kendisi de bu kadar büyük bir evi yönetmekte zorluk çektiğini söyledi ve arka bahçede yardıma ihtiyacı olduğunu belirtti. Biz seve seve bahçe düzenlemesi yapacağımızı söyledik. Böylece yemek paramız da dahil bu muhteşem evde 2 hafta bedava kalmak için anlaştık.

Enlight88.jpg
Türk yemekleri gecesi

Ertesi gün kolları sıvadık, bahçe düzenleme işine başladık. Kötü otları yolma, çöpleri temizleme falan. Ev sahibi müzisyen ve kendisine ait bir müzik okulu bulunmakta. Ben de kendisine resim yaptığımı ve resim dersi verebileceğimi söyledim. Ayrıca başka iş de duyarsa çevresinden bana yönlendirebileceğini, çünkü paraya ihtiyacım olduğunu ilettim. Ailesi yıllardır bu şehirde olduğu için hatırı sayılır bir çevresi vardı. Bana yardım edebileceğini söyledi. İlk haftamızda ben ve Travis yemek yapmayı çok sevdiğimiz için kendilerine bir akşam yemek yapabileceğimizi söyledik. Seve seve kabul etti. Elceğizlerimle peynirli poğaça ve hünkar beğendi yaptım. Ev sahibimiz de tüm ailesini çağırdı ve kendimi bir anda 12 kişiye davet verirken buldum.

IMG_0894.jpg
Resim dersimden

Daha sonra o gün çok memnun kaldıkları için bize her gün akşam yemeği yapıp yapamayacağımızı sordu. Karşılığında da cüzi bir fiyat teklif etti. Biz de kabul ettik. Böylece sabahları bahçede, akşam da mutfakta çalışmaya başladık. Fakat hem sabah fiziksel çalış, sonra git alışveriş yap, mutfağa gel 10 kişilik yemek pişir derken bir haftanın sonunda oldukça yorulduk. O esnada da ev sahibimiz Sara, bana resim dersi almak isteyen birkaç öğrenci buldu. Evimizin muhteşem bahçesinde resim dersi vermeye başladım. Resim öğrencilerimden biri sayesinde de İngilizce ders almak isteyen bir öğrenci daha buldum. Yani durmaksızın çalışmaya başlamıştım. Ama gönlümden geçen yine garsonluk gibi maaşını bildiğim bir işte çalışmaktı. Ama en azından böyle de iyi kötü para kazanmaya başlamıştım. Travis de freelance olarak işler yapıyordu benim evde olmadığım zamanlar.

Ders işi bitince Sara yakında verdiği yaz kursunda kahvaltılık hazırlayacak birine ihtiyacı olduğunu söyledi. Onu da kabul ettim. Sabahları erkenden pazara gidiyor, eve gelip kahvaltılıkları hazırlıyor ve yaz okulunun olduğu yere gidiyordum. Bu arada ayrıca sokakta el yapımı takı satan hippilerle de kankaya bağladık. Ek gelir olarak tarot kartlarımla fal bakıp para kazanmaya niyetlendim. Çünkü ufak tefek birçok iş yaptım ama Meksika’da maaşlar çok düşük olduğu için günlüğü 10 TL ancak kazanıyordum. İlk bir iki gün tarot ile gerçekten güzel para kazandım. (Anam beni İspanyolca tarot falı bakayım diye İspanyol Dili ve Edebiyatı okuttu?) Fakat ben tam sokaktan paraya kazanmaya başladığım bu muhteşem günlerde polis herkes için sokakta satışı yasakladı. Kimse sokağa çıkıp bir şey satamaz oldu. Köylerden gelip sokakta geleneksel kıyafetlerini turistlere satan yerliler hariç.

Enlight96.jpg
Yine garson olarak ben

Artık iki haftayı geçtik ve burada daha uzun süre kalacağımızı anladığımız için evdeki daha küçük bir odayı kiraladık. Sanırım bu küçük odaya geçtikten sonra bizim büyülü San Cristóbal maceramız artık o kadar da büyülü olmamaya başladı. Bu odaya geçtikten sonra Sara’nın bir arkadaşının yeni açmış olduğu Taco restoranında garson olarak çalışmaya başladım. Her şey başta çok güzeldi. İyi bir maaşa anlaştım. Restoranın sahibi, yani patronum inanılmaz tatlı bir kadındı. Bana her konuda yardımcı oluyor ve destek çıkıyordu. Çünkü aslında eğitimli, vizyonu olan bir insan olduğumun farkındaydı. Diğerlerine kötü davranıyordu gibi algılanmasın. Şimdiye kadar çalıştığım bütün yerleri düşündüğümde Ana, ilk üçe oynar. Adil, güler yüzlü, patron gibi patron. Ama yabancı bir kadın olduğum için bana tavrı daha çok ev sahibi modundaydı.

Her şey bu minvalde güzel başladı. Fakat çalışma arkadaşlarım bana bir türlü alışamadı. Yani genel olarak hepsi iyi davranıyordu, arkadaş canlısıydı. Ama sürekli her gün “senin gözlerin çok güzel, teninin rengi harika” gibi sözel tacizlerde bulunuyorlardı. Çünkü bulunduğum yeri şöyle hayal edin. Erkeklerin bile boy ortalaması 1.50. Ben 1.62 santimetrelik boyumla Norveçli muamelesi görüyorum. Herkes koyu tenli. Dolayısıyla bana olan tavır Taksim’de yılbaşı kutlamaya gelen İngilizlerin gördüğü türden. Sürekli kendilerine benim böyle sözlerden hoşlanmadığımı söylüyorum. Hani belki anlarlar diye. Ama Latin Amerika’da evli bile olsalar herkes herkesi aldattığı için kimse beni dinlemiyor. Bunu yapanlar hem evli çocuklu, hem de Travis’in olduğunu biliyorlar. Çünkü sürekli iş çıkışına geliyor zaten. Çalışanların eğitimi ilkokul, varsa birkaç ortaokul mezunu var. Yani ben kadın hakları falan zaten oraya giremiyorum bile. Anlayacak bir kitle ile karşı karşıya değilim. Burada işe başlarken de yılbaşına kadar çalışacağım diye söz verdim. Çünkü hem mekanı hem de Ana’yı çok sevmiştim. Ama bir ayın sonunda artık bu sözlü tacizlere, herkesin benimle flört etmeye çalışmasına dayanamadım. Bu durumdan Travis de iyice rahatsız olmaya başladı. Evde zor duran yüzde elli gibi onu tutmaya çalışıyordum.

IMG_0676.jpg
Yerlilerin el yapımı geleneksel kıyafetler sattığı pazar

Artık kararımı verdim. Param yoksa da bu durumda çalışamayacaktım. Gerekirse gezimi erken bitirmeyi göze aldım. Ana ile konuşarak tüm durumu anlattım. Kendisinden sözümü tutamadığım için özür diledim. Ama zaten ben durumu anlatır anlatmaz ne şaşırdı ne de bana kızdı. Haklı olduğumu söyledi ve birini bulana kadar onlarla çalışmamı rica etti. Bu esnada da San Cristóbal’e Peru’da beraber duvar resmi yaptığım Arjantin’li canım Mauro’cuğum geldi. O da bir süre Tulum’da çalışmış, biriktirdiği para ile bir van satın almıştı. Bu şekilde Arjantin dönüş biletine kadar Meksika’yı gezecekti. Masrafları aramızda bölüştürerek vanda beraber seyahat etmeye karar verdik. En azından rotamız aynı olduğu müddetçe beraber devam edecektik.

IMG_1013.jpg
Türkiye’de tanıştığım İngiliz arkadaşımla Meksika’da denk gelmek

Her şey kötüye gitmeye başladı dedim. Ama sadece restorandan bahsettim. Yani son ayda o kadar kötü şeyler geldi ki başımıza, tek tek yazsam sanırım kitap olur. Travis’in polis tarafından silahlı soyguna uğraması, kaldığımız o küçük odada fare çıkması, ev sahibimizin bizimle hiç ilgilenmeyip ev ile ilgili işleri üstümüze yığmaya çalışması, denk geldiğimiz bir sürü abuk subuk insan, 8.2 şiddetindeki yüzlerce insanın ölümüne sebep veren depremin biz oradayken olması ve deprem merkezine çok yakın olmamız. Tüm bu olanlardan dolayı Travis’le olan ilişkimin etkilenmesi. Hepsi tecrübe deyip yola devam ettim her zaman. Ama sanırım San Cristóbal benim için en vurucu darbe oldu. O yüzden bu yazıyı yazmaya bile elim varmadı uzun bir süre. O karanlık günleri hatırlamak dahi istemedim. Geriye dönüp bakınca yine içim buruluyor. Ama geçip gittiğine ve sağ salim bu dönemi atlattığımıza seviniyorum. Her kötü anı tecrübedir. San Cristóbal de biraz öyle oldu. Şehrin kötülüğünden değil, tamamen bizim kişisel deneyimlerimizden dolayı. Belki birkaç sene sonra dönüp gitsem inanılmaz keyif alırım. Bu anlattıklarımı unuturum. Ama şu anda bu yazıda bunlardan son kez söz edip ileriye bakmak istiyorum.

Chiapas’tan sonraki road-trip temalı yazım yakında sizlerle olacak. Bu karamsar yazı ile sizin de canınızı sıktıysam kusuruma bakmayın. Sadece her zaman gerçekleri yazmaya söz verdim kendime ve aslında uzaktan çok güzel gözüken bu gezginlik işinin zorluklarla bezeli olduğunu bir kez daha vurgulamak istedim. Yapana da yapmayı planlayana da saygım apayrı o yüzden. Oaxaca’da görüşmek üzere!

24837382_10155889773759556_4622854349312720967_o.jpg
Chiapas’tan ayrılmamıza bir gün kala: Biz ve Purple Rain

San Cristóbal is the most touristy city of the state Chiapas in Mexico.The reason is that it’s untouched colonial architecture, most of people living here are native ones, and you can find everything about Mayan culture here. I am sure there are a lot of travel blogs about this place.

I am not going to talk about here as a tourist. Because I spent my two and months of my life in this town. So I was more local than other visitors. As I wrote in my previous blog post, we came here to stay a few days and head to the village where we were supposed to work as volunteers in a farm. However we fell in love in this place having everything inside and sincerely cute and welcoming the visitors. Because of that, we talked with our Workaway host and said we wanted to stay here longer. He was a very friendly man and he replied us, saying “San Cristóbal is calling you. You should accept that and stay.”

IMG_0787.jpg

For our first days, we found a room from Airbnb. But we couldn’t stay longer as she didn’t have availability. So we found a 500 years old house to stay. You can see me in our garden in the featured photo. It has a huge garden. All rooms are in this yard. We have fireplace in the room, everything we need in the kitchen. Of course, we fell in love as soon as we stepped in the room. We talked with the owner who has the same age like us and the responsible for this property that is left from her father and we said we wanted to stay longer as volunteers if she needed help. She said she had difficulties to manage a house that big and needed help for his backyard. We accepted immediately and made a deal for exchange of a place to stay and food for 2 weeks.

Enlight93.jpg

The other day we started to work in the garden, collecting the trash, cutting the weeds. The owner is a musician and has a music school. I said I could give art classes. And I asked for help to find a job for me as she knows everyone in the town. Because I needed to work and earn money. She said she would help me. In our first week, I offered to cook some Turkish meals for them as dinner. Because we were grateful for her help. So I cooked Turkish “empanadas” and “Hünkar Beğendi”. She invited her whole family and I prepared 12 people dinner at the end of the day.

IMG_0644.jpg
Finding Turkish singer’s CD in Mexico

They really loved the food and they offered us to cook every dinner for a small amount of money. So we were working at the garden, doing grocery shopping, coming back and preparing dinner for 10 people. It was tiring for us and after a week we didn’t want to continue. Meantime, Sara found me some students for art class. I started to give lessons in our wonderful garden and her music school. Later I found another student who wants to learn English. So I started to work nonstop. But I was willing to do a job like waitress. Then I could know my salary and manage my money better. At least I was making a little bit money. And Travis was doing work as freelancer when I wasn’t home.

IMG_0663.jpg
My art students

When I finished my lessons, Sara told me she needed someone to help her to prepare breakfast for her horseback riding summer school. I accepted that. I was going to marketplace in the morning, buying fresh food and preparing the breakfast at home and going to farm. And we became friends with the people selling artcraft jewelries on the street. I decided to do Tarot fortune telling on the streets with them. The reason that I did so many jobs is that you cannot earn so much money in Mexico. So I had to do small jobs like these. After I started to work on the streets, the police banned street selling for us except native ones.

As I was making money more or less, we decided to stay here longer and rented a room in our house. I guess after that everything  started to go bad. I found a job as waitress in a Taco restaurant which the owner was a friend of Sara. Everything started perfect. We agreed for a good salary. The owner was an incredible woman who helped me a lot. Because she was aware that I am educated woman having vision. I don’t say because she is horrible to the others. She was more like welcoming and friendly as she knew I was guest in San Cristóbal.

Enlight86.jpg

But my coworkers couldn’t get used to work with a foreign woman. They were friendly also. But they were always complimenting about how my eyes are beautiful, how my skin is so wonderful. So imagine that. I was in a town full of native ones. The average height is 1.50 cm. So as a 1.62 cm girl, they were treating me as I am a Norwegian. They have dark skin.I was so white for them. I was getting attention for that. I kept saying that I didn’t like these compliments. I thought they would understand me. But in Mexico (or in Chiapas), even if they are married with children), they cheat on each other. My warnings didn’t help. The existence of Travis didn’t help. They continued to harass me verbally. Because they were low educated. They wouldn’t have understood even if I had talked about women’s rights. I was trying to adapt myself. Because I promised to my boss that I’d stay till New Year Eve. But I couldn’t. Travis started to get angry with them also.

So I made my decision. I cannot work in this condition even if I don’t have money. I took the risk to end my trip before I planned. I talked with Ana and explained the situation. She understood me and asked me to stay till finding someone in my place as a favor. At this time, my Argentinian friend Mauro, with whom I did a wall painting in Peru, came to San Cristóbal. He had worked in Tulum and bought a van to travel in Mexico before going back home. We decided to travel together in his van as long as we had the same route and split the expenses between us.

Enlight95.jpg

I said everything went bad after we had changed the room. But I just mentioned about the restaurant. We have been through so many things in our last month, I could write a book about it. Like Travis getting robbed by police with guns, having a rat living with us in our small room, the landowner not paying attention for our problems about the house, the earthquake with magnitud 8.2, causing hunderds deads in Mexico, while we were in San Cristóbal which was the closest point to the center of earthquake. Also our relationship got affected because of all this experiences. I always continued as saying all of them are experience. But I guess San Cristóbal was the worst one for me.That’s why it took me so long to write about San Cristóbal. I didn’t want to remember all these. As I look back now, I see them as experiences. I am not saying San Cristóbal is a bad town. This is all about our personal history there. I am sure if I go back after years, I will enjoy so much and forget all of these. But now I want to tell my story and move on.

IMG_1003.jpg

After Chiapas, I will write about my road-trip themed blog post. I am sorry if I make you upset with these dark stories. But I promised myself to be honest and show people that traveling is not always perfect even if it seems like that on social media. That’s why I respect a lot to ones who did this or plan to be traveler. See you in Oaxaca!

Leave a comment